Sosyal Medya

Güncel

Müslüman’a zulmün adı Madımak

Ateist-sol odakların tahrikleriyle başlayıp 37 kişinin ölümü ile sonuçlanan Madımak Otel’deki yangının üzerinden 22 yıl geçerken, uydurma deliller, asılsız fişlemeler ve bürokrasi-yargı oyunları ile suçlu gösterilen mazlumların ve ailelerinin yaşadığı zulüm hâlâ sürüyor.



Sivas sanıklarının maÄŸduriyetinin 22. yılına girildi. Aziz Nesin’in tahrikleriyle baÅŸlayan, Madımak Oteli’nde gerçekleÅŸen ve 37 kiÅŸinin hayatını kaybettiÄŸi Sivas olaylarını çıkaranların faili hâlâ bulunmazken, sadece slogan attığı gerekçesiyle mahkûm edilen vatandaÅŸlarımızın maÄŸduriyeti ise ne yazık ki devam ediyor.  Gazetemize konuÅŸan maÄŸdurların aileleri, 22 yıldır süren esaretin artık bitmesi gerektiÄŸini, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın da bu konuda kendilerine destek olmasını istediklerini ifade ettiler.   

TORAMAN: ANLAYIN ARTIK, BU Ä°NSANLAR MASUM MASUM MASUM!

Sivas maÄŸdurlarının avukatlarından Cüneyt Toraman, Sivas davasında yargılanan sanıkların tamamının protesto gösterisinden dolayı idama mahkûm edildiÄŸini söyledi.  Herhangi bir yere zarar verildiÄŸine yönelik dava dosyasında bir bilgi bulunmadığına dikkat çeken Toraman, “Sivas Davası sanıkları, Türkiye Cumhuriyeti’nin ÅŸamar oÄŸlanı mıdır? Devlet öncelikle kendini dava etmelidir. Sivas’taki topluluÄŸu kışkırttıktan sonra BaÅŸbaÄŸlar’a geçtiklerine dair devletin belgeleri var. BaÅŸbaÄŸlar’ı da, Sivas’ı da yapanlar Derin Devlet’tir. Bu masum insanların yakasından artık düÅŸsünler! 22 yıldır bu insanlar suçsuz yere yatıyorlar” dedi. 

Sivas olaylarından yargılanan kiÅŸilerin hiçbirinin hakkında kesin bir delil bulunmadığını dile getiren Av. Toraman, “Gazetelerin ihbarlarıyla, bu davanın sanıkları oluÅŸturuldu. Cumhuriyet ve Aydınlık gazetelerinde yayınlandıkları gün gözaltına alındı bu kiÅŸiler. Devlet delil tespit edememiÅŸken, bu gazeteler ne delil tespit etmiÅŸ? Tam bir ceza avıydı; Sivas’ta ne kadar mütedeyyin insan varsa; hepsini o listeye o dâhil ettiler. Anlayın artık, bu insanlar masum masum masum! Bu konuda da sadece yanımızda olan bir Akit var baÅŸka da yok” ÅŸeklinde konuÅŸtu.  

SOYKÖK: BABAMI ALAN O POLÄ°SLERÄ° HÄ°Ç UNUTMADIM! 

Cafer Soykök, 2 Temmuz 1993 tarihinde Ä°slam karşıtı söylemleriyle toplumun tepkisini çeken Aziz Nesin’i protesto etmek için Sivas Kültür Merkezi’nin önündeki eyleme katıldığı gerekçesiyle önce idam daha sonra müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 

Cafer Soykök, 22 yıldır cezaevinde. OÄŸlu Feyzullah Soykök de tıpkı babası gibi kendisinin de dışarıda tutsak olduÄŸunu söyledi. OÄŸul Feyzullah Soykök, “Babam cezaevine girdiÄŸinde henüz 5 yaşındaydım. Bugün ise 27 yaşındayım… Babamla cezaevi koridorlarında yaÅŸadığımız süreli ziyaretlerin dışında yaÅŸadığımız hiç bir ÅŸeyi hatırlamıyorum. Sadece hatırladığım, olay günü evimizin kapısını çalıp babamın arkadaşı olduklarını, aÅŸağıda beklediklerini söyleyerek babamı alıp bir daha geri getirmeyen sivil polisler…” dedi.

DOSYALAR TEKRAR AÇILIP OTOPSÄ° YAPILSIN

Yıllarca hiç bir gerekçe gösterilmeden Müslüman tutsakların ve ailelerinin direncinin kırılması için sürgünler yaÅŸandığını bildiren Soykök, “Babamın hiç bir kamera kayıtlı ve delili olmadığı halde idam ve ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması kabul edilemez. Hiç bir örgüt veya çeteye üye olmayan, aralarında fikir birliÄŸi dahi olmayan birbirlerini daha evvel tanımayan insanları, iftiralarla yargılayıp önce idam sonra ise ağırlaÅŸtırmış müebbet hapis cezasına mahkum etmiÅŸlerdir. Biran evvel dosya tekrar açılmalı, öncelikli olarak Müslüman tutsakların esareti son bulmalı…” ifadelerini kullandı.

DÜVENCÄ°: TUTUKLANACAKLARI CHP VE SHP’LÄ°LER LÄ°STELEDÄ°

Sivas davasında ömür boyu hapse mahkum edilen ve 6 yıldır hapis yatan Bülent Düvenci’nin eÅŸi Buket Düvenci, Sivas olaylarında bir çok kiÅŸinin aleyhine ifade verip tutuklanmalarına sebep olan polis memuru M. Yıldız’ın itiraf ettiÄŸi ‘tutuklanacaklar liste’nin, Sivas CHP Ä°l BaÅŸkanlığı’nda bir araya gelen CHP ve SHP’liler tarafından hazırlandığını belirtti. Buket Düvenci, ÅŸehirde ismi bilinen mütedeyyin insanların bu provokasyon dalgası ile ortadan kaldırılmaya çalışıldığını vurgulayarak provokasyon öncesi CHP Ä°l BaÅŸkanlığı’nda yapılan toplantıda, ÅŸehirde tanınan Refah Partili, MHP’li ve BBP’lileri hedef alan isim listesi hazırlandığını kaydetti.

BAÅžHEKÄ°ME ‘HEPSÄ° YANARAK ÖLDÜ’ DÄ°YECEKSÄ°N DEMÄ°Åž!

Sivas Numune Hastanesi’nde çalışan S.K. isimli bir doktora ulaÅŸtıklarını da kaydeden Buket Düvenci, “Hastanede olay öncesi ilginç ÅŸeyler olmuÅŸ, birçok doktor izne veya farklı ilçelere göreve gönderilmiÅŸ. Doktor S.K.’nın söylediÄŸine göre ilk incelemede cesetlerde birinci derece yanık tespit edilememiÅŸ. Bazıları kurÅŸun yaralarına baÄŸlı aşırı kan kaybı, bazılarında ise duman zehirlenmesi sonucu ölüm kayda geçirilecekken, Erdal Ä°nönü hastaneye gelmiÅŸ. BaÅŸhekimin odasına geçmiÅŸler ve baÅŸhekime ‘Hepsi yanarak öldü’ diyeceksin demiÅŸ ve gitmiÅŸ. Doktor raporun baÅŸtan yazıldığını, yanıkların 1. derece gösterildiÄŸini söyledi. Bu durum planlı operasyonun hastanede devam ettiÄŸini ortaya koyuyor. ‘Aydınlar yanarak öldüler’ mizanseni de buradan geliyor. Akla karanın ayırt edilemediÄŸi, CHP zihniyetinin yargıyı ele geçirdiÄŸi dönemde yapılan yargılamada tüm lehte deliler gizlenmiÅŸtir” dedi. 

TAÅžKAYA: MADIMAK OTELÄ°’NÄ°N ATEÅžE VERÄ°LDİĞİNÄ° TELEVÄ°ZYONDA GÖRDÜM

Sivas olaylarının üzerinden tam 9 gün geçtikten sonra gözaltına alınarak tutuklanan emekli Ahmet TaÅŸkaya ise, 6 sene suçsuz yere ceza çektiÄŸini ve ÅŸimdi mahkeme masrafları ile kan bedelinin kendilerinden talep edildiÄŸini ifade etti. TaÅŸkaya, “Suçsuz yere yattığımız davadan dolayı her ÅŸeyimizi kaybettik, evimizi, servetimizi kaybettik. Bizden hâlâ yasal faiziyle birlikte mahkeme masrafları isteniyor” dedi. 76 yaşındaki Ahmet TaÅŸkaya, o acı olayı ise ÅŸöyle anlatıyor: “Aziz Nesin ve olayların olacağından hiç haberim yoktu. Üyesi olduÄŸum Refah Partisi binasına Cuma namazından evvel uÄŸradığımda masanın üstünde Sivas Anadolu Gazetesi’ni gördüm. ManÅŸette Aziz Nesin’in Sivas’ta Peygamber Efendimizin hanımlarına ‘fahiÅŸe’ dediÄŸi yazılıydı. Bu da benim yüreÄŸime oturdu. Sonrasında Cuma namazına gittim. Çıktığımızda sloganlar atılıyordu. AÅŸağıya indim Atatürk Caddesi’ne sloganlarla yürüyüÅŸ baÅŸlamıştı. Ben de Efendimiz’in hanımlarına küfür edildiÄŸi için yürüyüÅŸe katılmıştım ancak, Madımak Oteli’nin ateÅŸe verildiÄŸini evde televizyondan öÄŸrendim” ifadelerini kullandı. 

YÜRÜYÜÅžE KATILDIM DÄ°YE TUTUKLANDIM 

Aziz Nesin’in Peygamber Efendimize hakaretlerini protesto etmek için yürüyüÅŸe katıldığını belirten TaÅŸkaya, “9 gün sonra yürüyüÅŸe katıldığım için beni Emniyet’te gözaltına aldılar. 9 gün de nezarette kaldım. Sonrasında tutuklanarak 6 sene cezaevinde kaldım. KırÅŸehir’de, Sivas’ta tevkif edildim. Bir ara tahliye edildim ancak sonra ‘olmadı’ deyip bir daha içeri aldılar. Damadım Ünal Berkay’a da 6 sene ceza verdiler. 5 çocuÄŸuyla çok çile çekti” dedi.

 “SÄ°VAS OLAYLARI PKK ELÄ°YLE YAPILMIÅž BÄ°R OLAYDIR”

Sivas Davası’nın maÄŸdurlarından Cafer Soykök’ün büyük oÄŸlu Mehmet Soykökise, “Sivas Olayları, ufukta gözüken Erbakan Hükümet’ini aforoz etmek ve ÅŸuan ki Suriye ve Irak’ta yaptıkları gibi kendi derin güçlerinin Sivas’ta kurgulattığı taÅŸeron PKK eliyle yapılmış bir olaydır” dedi.

O RAPORU DÜZENLEYEN EMNÄ°YET MÜDÜRÜ PARALEL

Sivas davasının yeniden görülmesi gerektiÄŸinin altını çizen Mehmet Soykök, “2006’da kurulan Madımak masasının 2009’da biten raporu neden açıklanmıyor. O raporu düzenleyen ve birimin Balina Operasyonu’nda bulunan emniyet müdürü 6 sene sonra Sivas’ta paralel adı altında tutuklandı. Üzerimizde oynanan oyunlara artık yeter diyoruz. Sayın CumhurbaÅŸkanına sesleniyorum:  Siz de cezaevinde yattınız. CumhurbaÅŸkanının adil bir ‘reis’ olduÄŸuna inanıyoruz. 22 yıldır suçsuz yere bu insanlar içeride çürüyor. Hiçbir delil olmadan evimizin büyüÄŸünü, babamızı bizden çaldılar. Artık gerçekten yeter diyoruz. Dava dosyası yeniden açılıp, dönemin Kültür Turizm Müdürü Vali yardımcıları dâhil emniyet mensuplarının ifadeleri alınsın, suçlu o zaman ortaya çıkacaktır” diye konuÅŸtu. 

KILIÇ: OLAYLARDAN BÄ°LE HABERÄ° YOKTU 

MaÄŸdurlardan Ahmet Turan Kılıç ise, 81 yaşında ve cezaevinde… Ahmet Turan Kılıç’ın oÄŸlu Necdet Kılıç, Sivas Emniyet MüdürlüÄŸü’ne ait televizyonu tamir ettikten sonra konulan video kaseti izlerken Aziz Nesin’i eleÅŸtirdiÄŸi gerekçesiyle tutuklanan babasının sıradan bir televizyon tamircisi olduÄŸunu söyledi. “Nerenin yandığını, kimin ne yaptığını bile bilmiyordu. Adamcağız evinde oturup vergi iade zarfı dolduran, televizyon tamiri yapan bir insandı” diyen Kılıç, babasının Aydınlık gazetesinde isminin yayınlanmasının ardından olaydan 5 gün sonra tutuklandığını, yangın esnasında en ön safta polis barikatını yarmaya çalıştığını iddia ettiklerini ifade etti.

‘BU DA KÄ°M’ DEDÄ° YAKASINA YAPIÅžTILAR

Babasının 81 yaşında ve 22 senedir suçsuz yere bir iftirayla cezaevinde yattığını dile getiren Necdet Kılıç, “O da yetmezmiÅŸ gibi bir de Emniyet’te tutukluyken polisle bir mesele olmuÅŸ. Babamın anlattığına göre; bir gün polisler Aziz Nesin’in kasetini seyredeceklermiÅŸ. Babam radyo-televizyon tamircisi olduÄŸu için babamı tamir için getiriyorlar. Tamir sonrası kaseti seyrederlerken babam da polislerin yanlarındaymış. Aziz Nesin, dine imana Sivaslı’ya küfür ve hakaret ediyormuÅŸ. Babam, bu adamın kim olduÄŸunu sorması üzerine odadaki Mehmet Yıldız isimli komiser kalkarak babamın yakasına yapışıp küfürler savurarak ‘33 kiÅŸiyi yaktınız’ diyor. Ä°ÅŸte bu kadar taraflı ve kindardı dönemin emniyetçileri” ÅŸeklinde konuÅŸtu. 

‘MAZLUMLARIN DOSYASI YENÄ°DEN AÇILSIN’

SERDAR ARSEVEN / MEHMET ÖZMEN / ANKARA - Bugün Sivas olaylarının yıl dönümü. Sivas davalarının avukatlarından Hüseyin Ayan, Sivas olaylarının yıl dönümünde 33 “maÄŸdur” hakkında idam kararının çıktığı “Sivas Davası”nın hukuk skandallarıyla dolu olduÄŸunu söyleyerek, maÄŸdurların yeniden yargılanmasını istedi.

Ayan, “Sivas olaylarında 37 kiÅŸi öldü. Bunların 2’si, otel içerisinde sırtlarından kurÅŸunla vurulan otel görevlileriydi. 2’si de zamanın polisleri tarafından dışarıda vurulan gösterici. Yani, 33 kiÅŸi, oraya Pir Sultan Abdal Åženlikleri için gelenlerden öldü. Bu 33 kiÅŸi içinde, halk oyunları için getirilen çocuklar var!. Çocukların Pir Sultan Abdal’la, gösteriyle vs. alakası yok. Getiriyorlar çocukları, onlar da ölüyor. Ardından 33 kiÅŸi BaÅŸbaÄŸlar’da hunharca katlediliyor. Mahkemeden de 33 idam kararı çıkıyor. Gelin de bunların hepsine tesadüf deyin! Hiç suçu olmayan insanlar 23 yıldır cezaevinde yatıyor. Cezaevinde bir gün bir yıldır! Buna nasıl sessiz kalırız!” dedi.

OLAY ANINDA ÅžEHÄ°R DIÅžINDA OLANLARI SANIK YAPTILAR

Ayan ÅŸöyle devam etti: “Sivas sanıklarının avukatları olarak, gerçek suçlularının bulunup cezalandırılması için uÄŸraÅŸtık. Hayır, müdahil taraf gerçek suçluların bulunması için deÄŸil, ‘33’e 33’ duygusu ile hareket etti. Gerçek suçluların bulunmasını isteyen bizler, Sivas sanıklarının avukatları idik. Bu sanıkların içerisinde olayların içinde asla bulunmayan, o sırada Sivas’ta olmayan, geliÅŸ gidiÅŸlerini tren, otobüs biletleri ile ispat eden, o gün baÅŸka ÅŸehirde, Ä°stanbul’da sınava girdiÄŸini ispat eden insanlar da var. Bunları tuttular, sanık yaptılar, sonra da idamlık vs.”

Ä°HBAR TAHTASIYLA HAYATLAR KARARTILDI

Madımak’ın, adaletin ayaklar altına alındığı bir hukuk skandalları zinciri olduÄŸunu belirterek, “Bu sanıklar nasıl sanık oldu? Bazı emniyet görevlilerinin ifadeleri, ikincisi Aydınlık gazetesinin Ali Baba mahallesine kurduÄŸu ihbar tahtaları. Aynı uygulamalar, Nazi Almanyası’nda yapıldı. BildiÄŸiniz ‘Yahudilerin isimlerini ihbar tahtalarına yazın’ diye Nazi Almanyası’nda böyle iÅŸler yapıldı. Dikkat çekici bir olay: Bir televizyon tamircisi var; Ahmet Turan Kılıç. Kılıç, komÅŸusunun televizyonunu tamir etmek için alıyor. KomÅŸunun iddiasına göre, televizyonu tamir edemiyor, daha da bozuyor. Bu kızgınlıkla komÅŸusu gidiyor, Ahmet Turan Kılıç’ın ismini ihbar tahtasına yazıyor. Daha sonra yargılamada idam alıyor. Yine bir Emniyet Müdür Yardımcısı birisiyle kumar oynuyor. Oyunda yutuluyor. Bunun hıncıyla o ÅŸahsı yalancı ÅŸahitlikle Sivas olaylarına katılmış gibi gösteriyor. O ÅŸahıs da mahkum oluyor. Bunların hepsi tespitli ama hukuk iÅŸlemediÄŸinden birçok kıyım yaÅŸanıyor. Bunun gibi çok örnek var.” 

Ä°DAM KARARLARI ÇIKSIN DÄ°YE MAHKEME BAÅžKANI DEĞİŞTÄ°RÄ°LDÄ°

Ayan sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: “Bu insanların suçu var mı yok mu? Olay yerinde bile olmayan insanlar hüküm giydi. Sivas olaylarının ilk mahkeme baÅŸkanı Muammer Ünsoy idi. O konjonktürden etkilenmeyen bir hakimdi, hukuku iyi bilen, adil kararlar veren bir hakimdi. Bunu, süreç içerisinde görevden aldılar. Muammer Ünsoy’un verdiÄŸi kararları Yargıtay bozdu, sonrasında Ünsoy’un yerine uygun ismi getirdiler Mahkeme BaÅŸkanı olarak. O da tuttu, ‘Anayasal düzeni yıkmaya teÅŸebbüsten’ idam kararları verdi. Tam 33 idam! 

YENÄ°DEN YARGILAMA BEKLÄ°YORUZ!

Ayan sözlerini ÅŸöyle tamamladı: “Biz gerçek faillerin bulunmasını istiyoruz. Biz, hukukun uygulanmasını istiyoruz. Biz, adil yargılanma istiyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne adil yargılanma talebiyle bireysel olarak baÅŸvuranlar oldu, Yargıtay’dan yeniden yargılanma istendi. Sonuç? Bakalım bekliyoruz!”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.